1800’lü yıllardan itibaren yapılan ilk bilimsel çalışma: Şifa dolu sırları ortaya çıktı

Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği öğretim üyesi Doç. Dr. Erol Alver başkanlığında yürütülen çalışmada bilimsel olarak birinci kere çiğdem çiçeğinin kimyasal içeriği araştırıldı. Araştırmada; Çorum yöresine has bir bitki olarak bilinen ve Türkiye’nin Kuzeybatı ve İç Anadolu bölgelerinde yetişen çiğdem çiçeğinin içeriğini aydınlatmak ve insan sıhhatine müspet tesirlerinin olduğu bilinen hususların tespitine yönelik çalışmalar yürütüldü.

Proje yürütücüsü Doç. Dr. Erol Alver yaptığı açıklamada, halk ortasında safran diye nitelendirilen bitkinin antioksidan kapasitesi hakkında bilgiler mevcut iken, tıpkı familyadan olan ve halk ortasında çiğdem olarak bilinen bitkinin, tıbbi aromatik olarak kullanılabileceği ile ilgili bilginin olmadığını söyledi.

“ÇİĞDEM ÇİÇEĞİ TARIMININ VE TİCARETİNİN ÖNÜNÜN AÇILMASI ÖNEMLİ”

Çiğdem çiçeğinin şeker ve nişastaca güçlü bir bileşime sahip olduğunu ve soğanlarının Anadolu’da çiğ yahut pişirilerek tüketildiğini kaydeden Alver, başta Çorum olmak üzere Anadolu’da yetişen ve sıkça tüketildiğini söz ederek çiğdem çiçeği tarımının ve ticaretinin önünün açılmasının yanı sıra tıbbi aromatik bir bitki olarak kullanımın da kıymetli olduğunu belirtti.

Hitit Üniversitesi Bilimsel Teknik Uygulama ve Araştırma Merkezinde yürütülen ve Öğr. Gör. Hacer Doğan ve Öğr. Gör. Ömer Kayır ‘ın proje araştırmacıları olarak yer aldığı çalışmaya ait bilgiler veren Alver, şunları söyledi:

“Gerçekleştirilen çalışma sonucu çiğdem bitkisinde 23 farklı bileşen tespit ettik. Bunların birçoğu parfüm sanayiinde, cilt enfeksiyonlarının, deri lezyonlarının ve enflamatuar bozuklukların tedavisinde tesirli. Birebir vakitte antimikrobiyal, antiseptik ve antispazmodik olarak kullanılıyor. Belirlediğimiz bileşenler günümüzde kozmetik, besin ve sıhhat alanlarında geniş bir kullanım alanına sahip. Ayrıyeten sanayide yaygın olarak doğal ve sentetik reçineler, mum, yağ, boyalar ve baskı mürekkeplerinin çözücüsü olarak kullanılmaktadır.”

1800’LÜ YILLARDAN İTİBAREN YAPILAN BİRİNCİ BİLİMSEL ÇALIŞMA

Çalışmanın araştırma kümesinde yer alan Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği öğretim üyesi Doç. Dr. İbrahim Bilici, Hitit Üniversitesinin Makine ve İmalat Teknolojileri alanında ihtisaslaştığını tabir ederek projeyi üniversitenin ihtisaslaşma kapsamında bulunan sıhhat alanında bir yenilik, farkındalık geliştirmek hedefiyle gerçekleştirdiklerini söyledi.

Ankara Çiğdemi olarak da bilinen bitkinin 1800’lü yıllarda tanımlanmasına karşın bugüne kadar rastgele bir özelliğinin araştırılmadığını kaydeden Bilici, şöyle devam etti: “Üniversitemiz tarafından sağlan BAP projesi ile birlikte değerli bir alt yapıyı daha oluşturduk. Bu sayede Çorum ve etrafında yetişen tıbbi aromatik bitki olarak kullanım potansiyeline sahip yeni endemik cinslerde de birebir alt yapı ile çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Hitit Üniversitesi olarak bölgesel manada endemik bitkilere yönelik bu proje alt yapımızı kullanarak yeni çalışmalarımızı literatüre katmayı hedefliyoruz”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir